KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Amerikalı kadın ajanların dayanışması!

Amerikalı kadın ajanların dayanışması!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 13 dk okuma süresi
354 1

Amerikalı kadın ajanların dayanışması!

İncirlik üssünün 15 Temmuz öncesi, akşamı ve sonrasında darbe hazırlıklarındaki rolü her geçen gün netleşmesine rağmen ABDli yetkililer çamura yatıyor. Sanırsınız ki bunlar sütten çıkmış ak kaşık. Ancak merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler. Yani çingenenin merdi, kendini överken hırsızlığını söyler başka bir deyişle mert çingene hırsızlığıyla övünür sözü yaşanılanları çok net şekilde özetliyor. Darbe girişimi öncesi 2 kez gizlice Türkiye’yi ziyaret eden General John F. Campbell’ın hem Erzurum’da hem de Adana’daki İncirlik Üssü’nde sır görüşmeler gerçekleştirdiği ortaya çıkmadı mı? Askeri kaynağa göre, ordu içerisinde görev yapan tüm subay kadrosunun eğilimleri konusunda hazırlık sürecini yöneten isim yine ABD’li General Campbell değil miydi? İncirlik’te TSK’nın bütün subaylarını fişleten ABD’li John F. Campbell, darbe girişiminin organizatörü olduğu anlaşılmadı mı?
Hadi bunlar neyse de ABD Ordusu adına konuşan yetkililer, Türkiye’deki darbe girişimi ardından hükümetin tutuklama ve tasfiye operasyonunun, ABD’nin Ortadoğu stratejisini zorlaştırdığını gündeme taşımadılar mı? Amerikan Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, ordudan ihraçların Türkiye ile işbirliğini zorlaştırdığını söylemedi mi? ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın 2012-2013 yıllarında Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı olan Julianne Smith de bir gazeteye yaptığı açıklamada benzer bir yorum yapmıştı. Smith, “ABD’nin düzenli bir şekilde çalıştığı yüzlerce üst düzey ABD’li subay tutuklandı. Bu tasfiye pek çok seviyede sahip olduğumuz en iyi muhataplarımızı yerinden edecek. Ordudaki en güçlü irtibatlarımızı kaybedeceğiz” demişti. ABD Merkezi Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı ve ABD ordusunun Ortadoğu operasyonlarından sorumlu olan General Joseph Votel; Türkiye’deki darbe girişimi sonrasında ABD’nin ilişkisinin bulunduğu bazı askeri liderlerin şu anda hapiste olduğunu açıklamıştı. (Bkz. our boys have done it madem öyle Yankee go home/29 Temmuz 2016/http://www.kafkassam.com/our-boys-have-done-it-madem-oyle-yankee-go-home.html)
İncirlik üssünde ilk dikkat çeken durum; Washington Yönetiminin geçtiğimiz yıl eylül ayında yayınladığı Türkiye’de görev yapan personel ailelerinin güvenlik gerekçesiyle ülkeden gönüllü tahliye edilmesi kararını, 29 Mart 2016’dan itibaren kesin tahliye emrine çevrilmesiydi. Pentagon’un Adana, İzmir ve Muğla’daki üslerde çalışan ABD’li personelin ailelerinin ülkeden ayrılması emrinin ardından Adana İncirlik Üssü’nde tahliyeler 15 Temmuzdan iki ay önce tamamlanmıştı. (Bkz. 04 Nisan 2016 Pazartesi/ http://www.haberturk.com/gundem/haber/1219925-incirlikte-asker-ailesi-sivil-abdli-kalmadi) Şüphelerin ABD üzerinde yoğunlaşmasının bir başka nedeni de 15 Temmuz gecesi olaylar devam ederken Türk hükümeti bunun bir darbe girişimi olduğunu belirterek Amerika’dan seçilmiş hükümete desteğini açıklamasını talep etmiş, bu destek açıklaması neredeyse ‘üç saat boyunca’ yapılmamıştı. Washington’dan beklenen o açıklama darbenin başarısızlığa uğrayacağı belli olmaya başlayınca gelmişti. (Bkz. http://dusuncemektebi.com/abdnin-3-saat-beklettigi-aciklama_d127494.html)

Abd cephesinde yangın bacayı sardı. Nasıl sarmasın? Financial Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimi ardından ilk yurtdışı ziyaretini Rusya’ya yapacak olmasına dikkat çekti ve Ankara-Moskova yakınlaşmasının Batı’yı tedirgin ettiğini belirtti. Türk ve Rus diplomatların, Türkiye’nin şimdi kamuoyunda, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yönelik eleştirileri yumuşatacağını beklediğini yazıyor gazete. Bunun karşılığında ise Türkiye’nin, Putin’in Suriyeli Kürtlere desteğini azaltmayı kabul edeceğini umacağını belirtiyor. Erdoğan Putin görüşmesinden önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü’de düzenlenecek üçlü devlet başkanları zirvesinde bir araya gelecek.

Sizlerle paylaşacağım üç habere dikkat! Birinci haber; 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’deki gözaltı ve tutuklama dalgasında son olarak bir Alman vatandaşının darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınması. İkinci haber; Fettullahçı Terör Örgütü’nün Kuzey Irak’taki okullarını kapatma kararı alan Kuzey Irak yönetiminin lideri Mesut Barzani, bölgedeki FETÖ okullarına el koydu. FETÖ’ye savaş açan Barzani, bununla da yetinmedi. Kuzey Irak’ta yaşayan ve FETÖ’nün PKK imamı olan Nurettin Aytuğ’u da yakalattı ve Türkiye’ye teslim etti. FETÖ’nün bir hainliği daha gün yüzüne çıktı. Terör örgütünün, kan kardeşi PKK ile işbirliğini koordine eden imamı Nurettin Aytuğ’un, PKK içindeki MİT elemanlarını deşifre ederek infaz ettirdiği ortaya çıktı. Nurettin Aytuğ’un ihaneti bununla da sınırlı kalmadı. Kanlı darbe girişimi sonrası kaçamayan FETÖ’cüleri K. Irak’a geçirmeye çalıştığı öğrenildi.(Bkz. http://dusuncemektebi.com/pkk-ya-sizan-mit-cileri-o-infaz-ettirmis_d127497.html)

Üçüncü haber bir operasyon sırasında Suriye’de yaralanan Amerikalı kadın ajanın, hemen ABD’li yetkililere bulunduğu yerin koordinatlarını göndererek kurtarılma talebinde bulunmasıyla ilgili. Geçtiğimiz Cuma günü Suriye’de yaralanan Amerikalı kadın ajanı kurtarmak için ABD seferber oldu. ABD’nin Adana Başkonsolosu Linda Stuart Specht kadın ajanı kurtarmak için Hatay Valiliğinden yardım istedi. ABD, Türkiye’den izin alarak Gaziantep, Kilis ve Hatay sınırı boyunca insansız hava aracı ve CASA tipi uçakla arama başlattı. Ancak ABD’li ajan gece yarısı sınırı geçmek isterken Türk makamlarınca yakalandı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine kondu. Amerikalı ajanın gazeteci olduğu belirtiliyor. (Bkz. http://www.usmuslims.com/Snell%20Lindsteyler-haberleri.html) Hatay Valisi Ercan Topaca, Suriye sınırında ABD’li bir ajan yakalandığı iddiasına ilişkin “Sınırdan yasa dışı geçiş yapmak isterken ABD’li bir gazeteci yakalandı, mahkemeye çıkarıldı, tutuklandı. Yargılanma safhası devam ediyor, ajan mı değil mi şu an bilmiyoruz. Ertesi gün geldi, biz yakaladık, tutuklandı. Suriye’den Türkiye’ye geçerken Altınözü sınırında yakalandı. Adı, Snell Lindsteyler. ABD’li, Türkiye’de ikamet izni var.” bilgisini paylaştı ve ABD’li kadının Türkiye’den yasa dışı yollarla Suriye’ye, oradan da yine aynı şekilde Türkiye’ye geçtiği gerekçesiyle yakalandığını kaydetti.

Türkiye’de oturma izni bulunan ve istihbarat kayıtlarında gazeteci olduğu belirtilen Snell Lindsteyler’in kadın başına yasadışı yollardan önce Türkiye’den Suriye’ye ve Suriye’den Türkiye’ye geçme suçlamasıyla tutuklanması, Amerikalıların kumpas hazırlıklarını deşifre etti. Muhtemelen yakalanmasaydı, Türkiye’nin sınırlarında gerekli denetimi yapmadığı ve IŞİD veya benzeri örgütlere sınırlarını açtığını falan yazacaklardı. Artık yazamazlar çünkü hevesleri kursaklarında kaldı. Tabiki bu yakalanan ajanın görevlerinden birisi. Secret service elamanı Kadın ajanın yaralanmasına yol açan secret mission yani gizli görevi hangi gizli belgede -confidential document- çok gizli -top secret- kaydıyla var bilemiyoruz. Ama Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in, darbe girişimi gecesini hatırlatarak, “O gece Kobani’de ne hazırlık yaptılar? Çıksın açıklasınlar. Müttefikleri açıklasın. O gece Kobani’den kimler Türkiye’ye gireceklerdi?” sorusu sanırım bu kadın ajanın görev tanımında gizli. Ayrıca 15 Temmuz darbe girişiminden sonra firar eden 9’u general 288 muvazzaf askerden 3’ü general olmak üzere 60’ının, terör örgütü PKK’ya sığındıkları iddiasıyla ilgili olabileceği göz ardı edilmemeli.

Snell Lindsteyler’in sağ kurtarılması için insanüstü gayret gösteren ABD’nin Adana Başkonsolosu Linda Stuart Specht’in görev alanında Suriye operasyonlarının bulunduğu biliniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Adana Konsolosu Linda Stuart Specht, Ekim 2015’te Van Valisi İbrahim Taşyapan’ı ziyareti sırasında görev alanında 22 il bulunduğunu, Adana ve Gaziantep ve Van valiliklerini bu kapsamda ziyaret ettiğin belirtmişti. (Bkz. http://www.van.gov.tr/abd-adana-baskonsolosu-linda-stuart-specht-vali-ibrahim-tasyapani-makaminda-ziyaret-etti) ABD, Ankara Büyükelçiliği’ne bağlı faaliyet yürüten ABD’nin Gaziantep’teki “Büyükelçilik Şube Ofisi”ni (EBO) 2015’te açmış ancak Gaziantep ve diğer kentlerde yapılan operasyonlar sonrasında elde edilen bilgi/belgelerin değerlendirilmesiyle IŞİD’in, ABD’nin Gaziantep’teki ofisine yönelik keşif çalışmaları ve doğrudan eylem hazırlığı yaptıklarının saptanması üzerine ofisin faaliyetlerini Şubat 2016’da askıya almıştı.

1989 yılında diplomatik kariyerine başlayan ABD Konsolosu Adana Linda Stuart Specht; 21 Ağustos 2015 tarihi itibariyle A.B.D. Adana Konsolosu olarak görev yapıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda kariyer diplomatıyla dikkatleri çeken Specht’in yakın zamandaki görevleri Pakistan İşleri Direktör Vekili (2012-2014), Ekonomik Yaptırımlar ve Terörle Mücadele Finansman Bürosu Direktörü (2011-2012) ve Arap Yarımadası İşleri Direktör Vekili (2009-2011) olmuştur. Specht, A.B.D.’nin Irak, Afganistan, Kamerun, Vietnam, Papua Yeni Gine ve Surinam’da bulunan temsilciliklerinde çeşitli pozisyonlarda görev almıştır. Washignton’da, kalkınma yardımları ve yatırım politikası konularında çalışmıştır. Specht Türkçe, Hollandaca, Fransızca ve Vietnamca biliyor. ABDnin bu kariyer avcısı diplomatı nereli biliyor musunuz? FETÖ terör örgütü başkanı Fetullah Gülen ve çetesinin yaşadığı Pennsylvania’nın Carlisle şehrinde doğmuş ve büyümüş. Amerika ne hikmetse Türkiye’de görev yapan diplomat ve ajanlarını Pensilnavnya doğumlulardan seçiyor. Linda Stuart Specht İrlanda’da Trinity Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra yüksek lisans derecelerini Fletcher Hukuk ve Diplomasi Okulu’ndan ve Milli Harp Akademisi’nden alıyor. Dışişleri Bakanlığı’ndaki kariyerine başlamadan önce, Fletcher Okulu’nda kayıt işleri uzman yardımcısı ve UNICEF tarafından finanse edilen çocuk beslenmesi konulu bir projenin saha müdürü olarak Tufts Beslenme Okulu adına Nikaragua’nın Managua şehrinde görev yapıyor. ABD’de lise son sınıfa devam eden bir oğlu var. (Bkz. http://turkish.turkey.usembassy.gov/adana_konsolosu.html)

ABD Konsolosu Adana Linda Stuart Specht’ın kurtarmak için çırpındığı Snell Lindsteyler’ın, kendisine bağlı çalışan bir ajan olduğuna şüphe yok. Çakma gazeteci olduğu da kabak gibi ortada. Açın bakın arama motorlarını tarayın ne Snell Lindsteyler isimli bir gazeteciye rastlarsınız ne hizmet verdiği bir yayın kuruluşuna? Snell Lindsteyler isimli gazeteciye yakalandıktan sonra ilk yardım mutlaka yapılmıştır. Ve misafirperverliğimizin gereği olarak bir fincan Türk kahvesi ikram edilmiştir. Kendisine bir acı kahvenin kırk yıl hatırı olduğu lisanı hal ile söylendikten sonra Türklerin fincanı taştan oydukları münasip bir şekilde kulağına fısıldanmıştır. Anladınız siz onu!

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

1 Yorum

  1. Hüseyin Ertaş - -

    O’nun da üstünde 1 dolar çıkmış mıdır ki? Çıkmışsa serisi ne ola ki?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir