KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Afrin zaferi İran’a hangi mesajları veriyor?

Afrin zaferi İran’a hangi mesajları veriyor?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
304 0


Türkiye yedi yıldan beridir süren Suriye iç savaşında ilk beş altı yılda hep kaybeden taraf olduysa da Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu ile Suriye iç sahnesinde kendini toparlamaya ve gücünü göstermeye başladı. Fırat Kalkanı Operasyonu başarıyla sonuçlandıktan sonra Fırat’ın doğusunu bir eyaletiymiş gibi yakıp yıkan ABD yeni planını devreye soktu. Bu plana göre 900 kilometre uzunluğundaki Türkiye-Suriye sınır hattı PKK’nın Suriye uzantısı PYD tarafından kontrol altına alınacak ve bir Kürt devleti oluşturulacaktı. Plan adım adım ilerledi ve IŞİD’in Suriye topraklarından temizlenmesiyle yeni aşamaya gelindi. Ocak 2018’te ise ABD’nin IŞİD’den boşalan ve PYD’nin eline geçen topraklarda 30 binlik düzenli bir ordu kuracağını açıklamasıyla Türkiye tehlikenin farkına vardı ve önleyici hamleye geçerek Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Zeytindalı Operasyonu’nu başlattı.
Türk Ordusu ile Özgür Suriye Ordusu’nun 20 Ocak’ta başlattığı Zeytindalı Operasyonu, Afrin’in terörist Kürtçü örgütlerden temizlenmesiyle çok kritik bir noktaya geldi. Yaklaşık 2 ay sonra kavuşulan bu zafer sonrası İran yetkilileri sussa da neredeyse tamamı devlet kontrolünde olan İran medyası Türkiye’nin bu kazanımına karşı çıkmaya ve rahatsızlığını dile getirmeye başladı. İran medyasına baktığımız zaman hiçbir haber ve yorumda Türkiye’nin bu zaferinden övgüyle ve hatta tarafsızlıkla bile bahsedilmiyor, aksine tamamen olumsuz ve Türkiye’yi karalamaya dönük haberler servis ediliyor.
Afrin’in çok stratejik bir noktada yer alması bakımında bölgenin PYD’den temizlenmesinin Türkiye milli çıkarları ile tamamen örtüştüğü sonucuna varabiliriz. Suriye’de Beşşar Esad’a milyarlarca dolar para ve silah yardım eden İran ise Türkiye’nin bu hamlesi karşısında ne kadar çabalasa da başarılı olamadı. Zeytindalı Operasyonu başladıktan birkaç gün sonra İran güdümlü Hizbullah militanları Afrin’de Kürtlerle birleştiyse de Türk uçaklarının bombalaması sonucu birkaç saatte geri püskürtüldüler.
Bu da İran devletini çok üzdü. Muhaliflerin hepsine terörist diyen İran, dünyada terörü destekleyen en büyük devlet olduğunu göz ardı etmeye çalışıyor. Özgür Suriye Ordusu’nun dünya kamuoyunca ılımlı bir kimlik taşıyan ve terörist sayılmayan en büyük muhalif grup olduğu herkesçe bilinen bir durumdur. Afrin’i TSK ile ele geçiren ÖSO, hem İran’a hem Esad’a hala ayakta olduklarını, gerekirse sonuna kadar idealleri uğrunda savaşacaklarını gösterdiler. Şam’ın Guta bölgesinde muhalifleri ağır bombardımanlar sonucu yenen Esad ve İran, Afrin’in ele geçirilmesi ile yeni bir cephede savaşmak zorunda kaldıklarını görmeleri açısından önem teşkil ediyor.
Türk Ordusu’nun onlarca şehit ve yaralı verdikten sonra Afrin’i tek etmeyeceğini bilen İran, Kürtlerin de aslında hiçbir zaman Türk Ordusu karşısında kazanan taraf olamayacağını bir kez daha anladı. Türkiye Afrin’i ele geçirmekle bir kez daha milli çıkarları söz konusu olduğu zaman hiçbir devlete tolerans göstermeyeceğini gözler önüne serdi. Zaman zaman Kürtleri Türkiye aleyhine kullanan İran’ın Türkiye’yi Kürt kartıyla sıkıntıya sokamayacağını anlaması lazım.
İran’da yaşayan 30 milyondan fazla Türk’ün de ilk günden Türk Ordususu’nu desteklemesi İran yetkilileri için alarm anlamına geliyor. Büyük Kürdistan! hayallerinde seyredenlerin Güney Azerbaycan topraklarının büyük bir kısmını da kendi çizdikleri haritalarda gösterenlerin Afrin hezimeti, İran’da yaşayan Türklere büyük moral sağlamış oldu. Bunun sonucu olarak İran devleti ve Fars toplumu ile Kürtçü grupların moralleri bozulmuş oldu.
Güney Azerbaycan Türkleri, Afrin zaferiyle sözde Büyük Kürdistan’ın adım adım oluşmasını şimdilik engellediği için Türk Ordusu ve Türkiye’ye teşekkürlerini sosyal medyada dile getirdiler. Günden güne Türkçe kullanımının arttığı Güney Azerbaycan Türkçü aktivistlerinin paylaşımları Türklük ve Türkçülük açısından gurur verici noktaya gelmiştir. Ortadoğu’da Türkiye’nin kazandığı demek, İran Türklerinin ezeli iki düşmanı sayılan Farslarla Kürtlerin kaybetmesi demektir. Türkiye Afrin’den sonra oyun kurallarına hassasiyetle bakmalı ve dünyada iki yüzyıldır gerileyen Türkleri yeniden eski güçlerine kavuşmaları ve cihan hükümdarı olmaları için umut kaynağı olmasını sürdürmelidir!
Atilla Behçeti

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir