ABD’nin İran’da yaşanan toplumsal olaylardan beklediği en önemli şey, olayların çığırından çıkması İran’ın politikalarını sertleştirip kanlı bir şekilde gösterileri bastırması, yaşanacak insan hakları ihlallerinin medyaya düşmesi ve bunun sonucunda İran’a yapılan ambargoları arttırmak.
Obama döneminde İran’a uygulanan yaptırımları azaltılmış ve bunun sonuncunda da İran rejimi ile Avrupa arasında ilişkiler ve ticaretin artmıştı. Trump iktidara geldiğinden beri İran konusunda Obama dönemi öncesindeki ambargo durumuna geri dönülmesi hatta daha da arttırılması dillendiriliyordu. Rejim karşıtı ayaklanmaları İran’ın sert şekilde bastırması, çok sayıda ölü ve yaralı, binlerce tutuklu ve bol bol insan hakları ihlalinin yaşanması neticesinde ABD, kendisine karşıt olan ama reformculuğa giden İran’ın AB ile bağlarını zayıflatmak.
Kısacası ABD’nin istediği, reformcu bir anlayışa yavaş yavaş giden ve AB ile iyi ilişkiler kurmaya başlayan İran’ın AB ile bağlarını tamamen kopartmak.
Ambargoları tekrar eski haline geri getirebilmek ve AB ile olan ilişkileri koparabilmek için insan hakları temelinde vurgu yapmak gerekiyor, İran bunu fark ettiğinden karakolları ele geçirmeye varan saldırılara rağmen şu ana kadar yaşanan isyanlar içerisinde en aşırılarından biri yaşandığı halde silaha sarılma konusunda oldukça tedbirli davranıyor.
An itibariyle İran’da internet ve telefon ağları kesik, sert müdahale olacaksa da dışarı sızmaması için hazırlıklar içerisindeler.
Halka silah dağıtılabileceği, ordu içerisinde rejim karşıtı subayların tetikte olduğu tarzında iddialar olsa da doğruluk payı olabileceği gibi halkın buna güvenerek korkmadan sokağa inmesini sağlamak ve artan kalabalık konusunda İran’ın endişelenerek gösterileri aceleyle bastırıp, olabildiğince çok adam öldürsün.
Kısacası ABD, İran’ın bolca insan hakları ihlali yapmasını bekliyor ve bunun sayesinde İran’a yeni ambargolar getirmeyi umuyor.

Çağdaş gündem