KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ABD İslam düşmanlığını körüklüyor!

ABD İslam düşmanlığını körüklüyor!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 8 dk okuma süresi
508 0

ABD İslam düşmanlığını körüklüyor!
ömür
ABD İslam dostu mu düşmanı mı? Bu sualin hiç şüphesiz ki en net cevabı, çıkarlarına göre değişir olacaktır. ABD’nin İslam’ı (Müslümanları demek daha doğru olacaktır) kendi çıkarları doğrultusunda nasıl kullandığının tartışmasız örneği Zbigniew Kazimierz Brzezinski’nin mimarı olduğu Yeşil Kuşak Projesi’dir. ‘Yeşil Kuşak Projesi’ ABD düşmanı Sovyetler’e karşı radikal İslam’ı kullanma stratejisine dayanıyordu. Bu projenin uygulanabilirliği için gerekli olan insan kaynakları CIA’nın yıllar yılı kültürel etkinlikleri ve yayınlarıyla İslam dünyasında temellendirilen komünizm karşıtlığı ön planda olan radikal İslamcı gruplardı. Türkiye’de de bir dönem faaliyet gösteren CIA patentli Komünizmle Mücadele Derneğini hatırlayanlarınız olacaktır. Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ‘Yeşil Kuşak Projesi’nin pratiği noktasında Amerikalılara bulunmaz fırsatlar sundu. ‘Kızıl tehlikeye karşı yeşil panzehir’ sloganıyla formüle edilen bu kuşak projesi gereği, CIA İslamcı mücahit gruplara her türlü silah, mühimmat, finans ve enformasyon desteği sağlayarak, Sovyetleri Afganistan’dan püskürtmek için cepheye sürdü. Soğuk savaş sonrası bu mücahitler, potansiyel tehlike olarak görülecekti, çünkü proje birkaç aşamadan oluşuyordu. Önce dost sonra düşman olmaları kurgulanmıştı. Bu mücahit grupları ABD’nin Asya coğrafyasına yerleşmesini temin edebilecek her türlü bahaneyi oluşturdular.
Birinci aşamada İslam coğrafyasından devşirilen mücahitlerle Sovyet yayılmacılığı durduruldu. Bu süreç Sovyetlerin çöküşünü hızlandıran etkendi. Sovyetlerin yıkılışını, “Tarihin sonu” teziyle temellendiren ABD emperyalizmi, bundan sonraki gelişmeleri ve yaşanabilecek süreçleri kapitalizmin ve ABD’nin kesin zaferi olarak yorumlamaktan kaçınmadı. Ancak tarihin sonu için tek başına Sovyetlerin yıkılması yeterli değildi ve 11 Eylül 2001’in de yaşanması gerekiyordu. Yeşil Kuşak 11 Eylül 2001’den sonra dost değil düşman grupların rengiydi. Bu dönüşümü kendisi de bir CIA projesi olan Usame Bin Ladin sağladı. Kimse kızmasın ama Türkiye’deki mevcut örtülü ödenek beslemesi İslamcı ve muhafazakâr kesim kalemşorlarının, sahip oldukları bilgi birikimleri, kullandıkları literatür itibarıyla mevcut durumu anlayabilmeleri pek mümkün gözükmüyor. Yeşil Kuşak Projesinin hangi neden ve gerekçelerle tasarlandığı bilinmeden günümüzde Orta Asya ve Ortadoğu coğrafyasında ortaya çıkan fiili durumu sağlıklı değerlendirebilmemiz söz konusu olamaz.
Zbigniew Kazimierz Brzezinski Yeşil Kuşak projesini ADB başkanı Jimmy Carter’e sunmadan önce 1975’te; “Bugün, uluslararası arenanın, Trilateral demokrasilerle komünist devletlerarasındaki çatışmadan çok, ileri dünyayla gelişmekte olan dünya arasındaki çatışmaya sahne olduğunun görüyoruz. Üçüncü ve Dördüncü Dünya’nın birleşme olasılığının uluslararası sistemin ve doğrudan kendi toplumlarımızın doğasına en büyük tehdit olduğunu düşünüyorum. Bu tehdit şirketlerin reddedilmesi tehdididir.” belirlemesinde bulunuyordu. Türkiye’de Yüzüklerin Efendisi roman ve film dizisiyle tanıdığımız, İngiliz Edebiyatı’na bir mitoloji kazandırmak gayesiyle “Orta Dünya evreni”ni kurgulayan J. R. R. Tolkien’den esinlendiği anlaşılan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Kazimierz Brzezinski, bu sözleriyle bağlantısızların yani ne Kapitalist bloka ne de Sosyalist bloka dâhil olmayanların isyanından korkulması ve bu isyanın önlenmesi gerektiğinden dem vurmuştu.
Brzezinski’nin öngördükleri şimdi ABDnin resmi politikası. Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ile California Üniversitesi-Berkeley Irk ve Cinsiyet Merkezi tarafından yapılan ve ABD’de yükselen İslamofobinin boyutlarını ortaya koyan “Korkuyla Yüzleşmek” başlıklı araştırma sonuçları; ülkedeki en etkin 33 İslamofobik gruba 2008-2013 yılları arasında çeşitli kişi ve kuruluşlar tarafından toplam 205 milyon dolarlık kaynak aktarıldığını gösteriyor. Bu demektir ki ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Kazimierz Brzezinski’nin “Üçüncü ve Dördüncü Dünya’nın birleşme olasılığının uluslararası sistemin ve doğrudan kendi toplumlarının doğasına en büyük tehdit olduğunu düşünmesi” bu tür finans destekleriyle muhtemel tehlikenin bertaraf edilmesi aşamasına geçildiğini gösteriyor.
11 Eylül 2001 İkiz Kulelerin yıkılması, son olarak Orlando’da Eşcinsellerin gittiği Puls adlı kulübe 12 Haziran Cumartesi gecesi silahlı saldırı düzenleyen Ömer Metin’in ele geçirilmesi sırasında 49 kişinin öldürülmesi hep bu İslamofobik kanaatin yaygınlaşması için. Bu çerçevede IŞİD’ten kaçarak kurtulan ve kaçırılan Ezidi kızları için yaptıkları çalışmalarla Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Aktivist Nadiya Murad, Amerikan Kongresi’nde bir oturuma katılmak üzere Washington’a gidecek. ABD’de yükselen İslamofobinin popüler ettiği ve İslam karşıtı söylemleriyle ABD seçmeninin gönlüne taht kuran 1885 yılında, 16 yaşındayken Avusturya’nın Baden kentinden ABD’ye göç eden genelev işletmecisi Alman asıllı Amerikalı işadamı Frederick Trump’ın torunu, ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, hiç şüphesiz ki bu İslam karşıtı projelerin siyasi ayağını oluşturuyor.
CAIR’den Corey Saylor, Irk ve Cinsiyet Merkezinden ise Hatem Bazian’ın öncülüğünde gerçekleştirilen araştırmaya göre, 2008-2013 yılları arasında toplam 205 milyon dolarlık kaynağın aktarıldığı İslamofobik gruplar, özellikle Paris ve San Bernardino saldırılarından sonra ABD’de ortaya çıkan İslamofobik atmosferde önemli rol oynadı. 10 eyalette İslamofobik kanunların yürürlüğe girdiği belirtilen raporda, her yıl ortalama 20 civarında cami saldırısının yaşandığı ülkede 2015 yılında ise toplam 78 saldırının gerçekleştiği ve bunun kaygı verici bir istatistik olduğu vurgulandı. O nedenle ABD Dış İşleri Bakanı John Kerry ve BM Mülteciler Özel Temsilcisi Angelina Jolie’ın, Amerika’daki Müslüman toplumunun organize ettiği bir iftara katılmasına, iftarın başında Amerikalı Müslüman bir askerin ezan okuması ve Kerry’nin konuşmasına “Selamün aleyküm” diyerek başlamasına bakıp ta hayallere kapılmayın ve unutmayın ABD İslam ve mazlum düşmanıdır!
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir